İSLÂM DİNİ EDEP VE TERBİYEDİR
Dr. Vehbi KARAKAŞ
Çünkü o Allah’ın kuralları ve sistemidir. Onunla ahlaklanandan daha güzel ahlaklı ve daha terbiyeli biri yoktur. Hz. Muhammed (sav) bunun en güzel örneğidir. O, İslâm dininin yani Kur’an’ın ahlakıyla ahlaklandığı için Allah onu övdü. “Sen üstün bir ahlak üzere bulunmaktasın.” [1]Kalem, 68/4 Buyurdu. Rasul-i Kibriya Efendimiz de bunun Allah’ın bir lütfu olduğunu itiraf ederek şöyle buyurdu: “Beni terbiye eden, bana bu üstün ahlakı kazandıran Rabbimdir. Beni O terbiye etti, hem de terbiyemi çok güzel yaptı.” [2]Süyûtî, Câmiu’s-Sağîr, I, 12. Allah’ın terbiyesi (eğitimi) Kur’an’dı. Peygamberimize düşen Kur’an’a harfiyyen uymaktı. Kur’an’dan çıkan İslâmiyet onu öyle güzelleştirmişti ki Abdullah bin Selam gibi Yahudi alimleri İslamiyet’i incelemeden önce onu görünce dayanamadı, “Bu yüz peygamber yüzü, bunda yalan yok.” Dediler, Müslüman oldular. Öyle bir edep, öyle bir saygı vardı ki onda bir an dahi gözünü, gönlünü Allah’tan koparmıyordu. Allah onun gözünü şöyle tanımladı: “Bir an dahi olsun gözü Allah’ın huzurundan kaymadı, haddini aşmadı.” [3]Necm, 53/17 Hep kendini Allah’ın huzurunda hissederdi. Necm suresinin ikinci ayeti de zaten bu manayı vurgulamıştı. [4]Necm, 53/2.
Ne güzel söylemiş söyleyen:
“Edep bir taçtır nur-i Huda’dan
Giy onu başına kurtul beladan.”
İslamiyet’in edebiyle edeplenmeyen, onun ahlak kurallarını kabul etmeyen, onun terbiyesini reddeden Müslüman olamaz, Müslüman kalamaz, Müslüman ölemez.
Allah Kur’an’ıyla edep dersi veriyor:
يَٓا اَيُّهَا الَّذٖينَ اٰمَنُوا قُٓوا اَنْفُسَكُمْ وَاَهْلٖيكُمْ نَاراً
“Ey iman edenler! Kendinizi ve ailenizi ateşten koruyun.” [5]Tahrîm, 66/6 Onları ilim ve bilimle donatın ve onları İslâm’ın edebiyle terbiye edin.
Aişe validemizden mervi bir hadis-i şerifte buyurulmuş ki:
Çocuğun babası üzerindeki haklarından biri de İslâm’ın edep ve terbiyesini ona kazandırmaktır. [6]Canan İbrahim Hadis Ansiklopedisi VII/363.
Allah’la beraber olduğunu bildiği halde edebini terk eden ârif, helak olanlarla beraber helak olur gider. Rabbim bizi korusun, Rabbim bizi korusun, Rabbim bizi korusun.
Küçüklere bu edebi öğretmeyen büyüklerden küçükler davacı olacaklar. İşte delil:
يَوْمَ تُقَلَّبُ وُجُوهُهُمْ فِي النَّارِ يَقُولُونَ يَا لَيْتَنَٓا اَطَعْنَا اللّٰهَ وَاَطَعْنَا الرَّسُولَا
وَقَالُوا رَبَّنَٓا اِنَّٓا اَطَعْنَا سَادَتَنَا وَكُـبَرَٓاءَنَا فَاَضَلُّونَا السَّبٖيلَا
رَبَّـنَٓا اٰتِهِمْ ضِعْفَيْنِ مِنَ الْعَذَابِ وَالْعَنْهُمْ لَعْناً كَبٖيراًࣖ
“Yüzleri ateşde çevrildiği gün, “Keşke Allah’a itaat etseydik, resulü dinleseydik” diyecekler. Ve ekleyecekler: “Rabbimiz! Biz efendilerimizi ve büyüklerimizi dinledik, onlar da bizi yoldan saptırdılar. Rabbimiz! Onlara iki kat azap ver ve onları ağır bir şekilde lânetle!” [7]Ahzab, 33/66-68
Bir Allah dostu:
وَاَيُّوبَ اِذْ نَادٰى رَبَّهُٓ اَنّٖي مَسَّنِيَ الضُّرُّ وَاَنْتَ اَرْحَمُ الرَّاحِمٖينَۚ
Ayeti hakkında demiş ki Eyup peygamber Allah’a yalvarışında edep ve terbiye kuralına aykırı hareket etmiş olurum korkusuyla “Rabbim bana merhamet et” şeklindeki emir kipini terk etmiş, “Rabbim! Zarar bana dokundu. Ama sen merhametlilerin en merhametlisisin.” [8]Enbiya, 21/83 şeklinde bir niyazda bulunmuştu. O bu inceliği ve sabrı gösterdiği içindir ki Allah’ın lütfuna mazhar olmuş, Allah da onun hakkında: “Biz onu sabırlı bulduk. O ne güzel kuldur.” [9]Sâd, 38/44 Buyurarak onu sihhate ve selamete kavuşturmuştu.
Kudsî Hadiste buyurulmuş ki: “Çalışmadan (benim rızama uygun işler yapmadan) cennetimi isteyenden daha az hayalı kimdir? Bana itaat ve ibadette cimri olana ben nasıl rahmetimle cömert davranabilirim?”
“Siz zannediyor musunuz ki biz sizi başıboş yarattık ve zannediyor musunuz ki siz bize döndürülmeyeceksiniz?” [10]Müminun, 23/115 “Yoksa insan başıboş bırakılacağını mı sanıyor?”[11]Kıyame, 75/36 Madem başıboş değiliz, madem Allah’a döndürüleceğiz, öyleyse şimdiden Allah’a gönüllü dönmüşlerden olalım.
“Başıboş” kelimesini duyunca Merhum Şair’in şu mısralarını hatırlamadan geçemiyorum:
Vatanımda sular akar başıboş;
Herkes birbirini kakar, başıboş.
Allah’im, sen acı bu saf millete!
Aksam yatar, sabah kalkar, başıbos.
Ben de olmasını istediğim bir Türkiye ümidiyle bu mısraları şu şekilde söylemek istiyorum:
Vatanımda sular akmasın başıboş,
Kimse birbirini kakmasın başıboş,
Allah’ım sen acı bu temiz millete,
Hiçbir zaman kimse kalmasın başıboş
Söyleyene Rabbim rahmet eylesin, son bir söz: “Kişi Allah’a ibadet ve namazıyla cennete kavuşur, ibadet ve namazdaki edebiyle de cennetin sahibi olan Allah’a kavuşur.”