NASIL BİR ALLAH’A TAPIYORUZ BİLİYOR MUSUNUZ?
Dr. Vehbi KARAKAŞ
Biz zannediyoruz ki bizim taptığımız Allah, yalnız biz Müslümanların Allah’ı. Hayır öyle değil. Bizim taptığımız Allah, aynı zamanda İngilizlerin, Amerikalıların, Çinlilerin, Japonların, Rusların, ahlaklı-ahlaksız, imanlı-imansız herkesin Allah’ıdır. Bizim taptığımız Allah, aynı zamanda yerlerin- göklerin, yerlerde- göklerde bulunan tüm varlıkların Allah’ıdır. Bizim taptığımız Allah, Kur’an’ın ifadesiyle “âlemlerin Rabbi”, yaratıcısı, yürütücüsü, eğiticisi, büyütücüsü, öğreticisi ve yöneticisidir. Kim neye muhtaçsa onu bilir, gönderir. Hiçbir şeyi, hiçbir kimseyi, hiçbir an unutmaz. Kendisini inkâr edenleri de.
İnanan-inanmayan herkese demiştir: Sizin tek Rabbiniz benim. Dileyen inansın, dileyen inanmasın. İnanandan memnun olurum, inanmayandan memnun olmam. Memnun olmadıklarıma da memnun olduklarıma tanıdığım meşru hakları bu dünyada tanırım. Ölene kadar da benim nimetlerimden istifade ederler. Ölümden sonra yollar ayrılır. İnananlar cennetime, inanmayanlar cehennemime gönderilir.
Allah ne kadar adil ne kadar merhametli ne kadar toleranslı, teşbihte hata olmasın ne kadar demokrat! Kendisini inkâr edenlere, hakaret edenlere dava açmıyor, kollarına kelepçe vurmuyor, hapishaneye atmıyor, yaşam kalitesini elinden almıyor. Allah’ın bu ahlakı neden insanlara, özellikle de Müslümanlara örnek olmaz, bilmem? Müktedir Müslümanlar böyle olurlarsa onlara hayran olmayan, onların dinine girmeyen, Allah’a inanmayan kalmaz. Sadece ahiretimiz değil, dünyamız da cennet olur.
-Bu çok zor bir şey. Bunun örneği var mı hocam?
-Var; bunu örneği Hz. Muhammed (sav) ve onun ahlakıyla ahlaklananlar. O kendisine en ağır hakareti yapanları affetti. Hem de en güçlü olduğu zaman affetti. Affıyla gönülleri fethetti. En azılı düşmanları da dahil, insanlar gurup gurup onun dinine ve yoluna girdiler. Rabbim başta beni ve bütün Müslümanları güzellikte eşsiz onun güzel ahlakıyla ahlaklandırsın.