Dr. Vehbi KARAKAŞ
Filistin meselesinde olduğu gibi her ne zaman mukaddeslerimize saldırılsa veya benzer bir sıkıntıyla başımız dara düşse teselli cümlemiz hazır: “Kâfirler istemese de Allah nurunu tamamlayacaktır.” [1]Bkz. Saff, 61/8
Ben de diyorum ki: Ey nefsim ve ey Müslüman kardeşlerim! Siz daha ne zamana kadar Allah’ın, nurunu tamamlamasını bekleyeceksiniz? Allah çoktaaan nurunu tamamlamış, asıl eksiklerinizi tamamlayacak olan sizlersiniz. Siz ne zaman tamam olacaksınız, eksiklerinizi ne zaman tamamlayacaksınız?
-Bizim eksiğimiz ne ki hocam?
-İslam alemi olarak sizin en büyük eksiğiniz barış ve kardeşlik, sonra da birlik ve beraberliktir. Siz önce bir bu eksiklerinizi tamamlayın. Barış ve kardeşliği gerçekleştirmeden, birlik ve beraberliği sağlayamazsınız. Birlik ve beraberliği sağlamadan amansız ve imansız düşmana galip gelemezsiniz.
Allah nurunu tamamlamış. Allah’ın nuru İslâmiyet’tir. İslâmiyet hakkında Allah: “Bugün dininizi kemale erdirdim.” [2]Mâide, 5/3 Buyuruyor. Bakın bakalım Allah’ın seçtiği dinde bir eksiklik var mı? Saadet ve selametiniz için hangi kural lazımsa onları indirmiş. Allah’ın nuru Kur’an’dır. Bakın bakalım Kur’an’da bir eğrilik bir eksiklik var mı? [3]Bkz. Kehf, 18/1; ayrıca bkz. En’am, 6/115. Allah’ın nuru Hz. Muhammed’dir (sav), bakın bakalım Hz. Muhammed’de (sav) bir kusur, bir eksiklik var mı? Allah’ın nuru kâinattır, yerlerdir, göklerdir, bunların içindeki sanat harikası eserlerdir. Bakın bakalım Allah’ın eserlerinde bir kusur, bir ayıp görebilecek misiniz? Göremezsiniz. [4]Bkz. Mülk, 673-4
63 İslam ülkesi varken Filistin-Gazze İsrail’in işgali ve zulmü altında inliyorsa, ölüyorsa suç kimin? Hep birden bağırsanız İsrail’in ödü kopar. Siz bunu yapmayın, “Allah nurunu tamamlayacaktır”, diyerek kendinizi teselli etmeye çalışın. Olacak şey mi bu? “Allah levh-i mahfuza yazmış: Ant olsun ben ve elçilerim (elçilerime kayıtsız, şartsız uyanlar) her zaman mutlaka ve mutlaka galip geleceğiz.” [5]Mücadele, 58/21 Ama bugün İslam alemi mağlup. Neden? Çünkü İslam alemi gerçek manada Allah yandaşı, Peygamber yoldaşı değil.
Rabbiniz olan Allah, “Allah’ın ipine (Kur’an’a) toptan sımsıkı sarılın, parçalanmayın.” [6]Al-i İmran, 3/103 diyecek, siz parçalanmayı meslek haline getireceksiniz, sonra da kalkıp “Allah nurunu tamamlayacaktır”, diyeceksiniz. Allah, “Müminler, ancak ve ancak kardeştir” [7]Hucurat,49 /10 diyecek, siz kardeşliğin gereklerini yapmayacaksınız. Haksızlığa devam edeceksiniz. Olacak şey mi bu?
Peygamberiniz Hz. Muhammed (sav): “Müslüman Müslümanın kardeşidir. Müslüman kardeşine zulmetmez. Müslüman, kardeşini zalime teslim etmez, (kardeşine yapılan zulme seyirci kalmaz).” [8]Bkz. Buhari, Mezalim, 3. Diyecek, siz bu ayet ve hadislerin gereğini yapmayacaksınız, sonra da kalkıp amansız ve imansız düşmandan ateşi kesmesini bekleyeceksiniz, olacak şey mi bu?
Sözün özü: Eğer biz Müslümanlar, iki yakamızın bir araya gelmesini, Müslüman olmayanların dahi rahat edeceği adaletli ve şefkatli süper bir güç olmayı istiyorsak eksiğimiz olan iki görevi yerine getirmemiz şarttır:
1-Allah’ın son mesajı olan Kur’an’ın hükümlerine uyacağız, yani emirlerini tutup yasaklarından uzak duracağız.
2-Allah’ın örnek gösterdiği ve uymamızı istediği son elçisi Hz. Muhammed’in (sav) ahlakıyla ahlaklanacağız.
“Allah’a dayan, sa’ye sarıl, hükmüne ram ol,
Yol varsa budur, bilmiyorum başka çıkar yol!” [9]Mehmet Akif Ersoy
