Dr. Vehbi KARAKAŞ
AKLI BAŞINDA OLAN İNSAN ALLAH’I İNKÂR EDEMEZ.
-Neden?
-Çünkü akıl inkâr aleti değil, isbat aletidir. Allah, aklı, insana kendisini tanısın, inansın, sevsin, teşekkür ve ibadetini sunsun, rızasını kazansın, sonunda da cenneti bulsun diye vermiştir. Çünkü başka şeyler için akıllı olmaya gerek yok. Yemek için, içmek için, evlenmek için, eğlenmek için akıllı olmaya gerek yok. Çünkü bunları hayvanlar da yapıyor. Uçmak için, yüzmek için akıllı olmaya gerek yok. Bunları kuşlar ve balıklar da yapıyor. Akıldan ve akıllıdan tek beklenen şey var: O da Allah’a imandır, itaattir, ibadettir. Kimseye zarar vermeden dürüstçe, insanca yaşamaktır. Bunun için yaratılan insan bunu yapmazsa aklı olmayanlardan aşağı düşer. İşte ilgili ayet:
- وَلَقَدْ ذَرَأْنَا لِجَهَنَّمَ كَثٖيراً مِنَ الْجِنِّ وَالْاِنْسِؗ لَهُمْ قُلُوبٌ لَا يَفْقَهُونَ بِهَاؗ وَلَهُمْ اَعْيُنٌ لَا يُبْصِرُونَ بِهَاؗ وَلَهُمْ اٰذَانٌ لَا يَسْمَعُونَ بِهَاؕ اُو۬لٰٓئِكَ كَالْاَنْعَامِ بَلْ هُمْ اَضَلُّؕ اُو۬لٰٓئِكَ هُمُ الْغَافِلُونَ
“Andolsun biz, cinlerden ve insanlardan birçoğunu cehennem için yarattık. Bunların kalpleri vardır ama onlarla Allah’ın ayetlerini anlamazlar; gözleri vardır ama onlarla (Allah’ın ayetlerini) görmezler; kulakları vardır ama onlarla (Allah’ın ayetlerini) işitmezler. Onlar, aklı olmayan canlılar gibidir, hatta onlardan da aşağıdırlar. İşte asıl gafiller onlardır.” [1]A’raf, 7/179
Hiç kimse kalkıp:
-Hocam ateist profesör ve ateist bilginler var; buna ne diyeceksiniz?
-Önce onlara “Allah hidayet nasip eylesin” derim. Sonra
derim ki:
-Hiç kimse kusura bakmasın ve “ilim adamıyım” diye hava atmasın, bu hakikati anlamayan yani Allah’a iman ve ibadeti olmayan ilim adamı da olamaz. İşte ilgili ayet aynen şöyle: “Allah’tan ancak kulları içinde alimler korkar.” [2]Fatır, 35/28
Yaşlı bir kadına demişler ki: Gazali, 100 delille Allah’ın varlığını ispat ediyormuş. Yaşlı kadının sözü enteresan olmuş: “Demek Gazalî’nin Allah hakkında yüz tane şüphesi var.” Bu yaşlı hanım demek istemiş ki: Allah’ın varlığını anlamak için delil aramaya lüzum var mı? Her şey onun varlığına delil. O olmasaydı ne olurdu? Hiçbir şey.
Alim bilinen birinin Allah’a imanı ve ibadeti yoksa o cahildir. Cahil bilinen birinin Allah’a imanı ve ibadeti varsa o alimdir. Alim olmanın bilgin olmanın ölçüsü budur.
-Ama hocam, ilim ve bilim adamları insanlığın yararına nice şeyler buldular, sundular.
-Allaha imanları ve ibadetleri varsa bunların bir değeri var; yoksa bunların da ahirette faydasını göremeyeceklerdir. Allah’ın nice akılsız varlıkları var ki insanlığa en büyük hizmeti veriyorlar. Bunlardan bir kısmı bal veriyor, bir kısmı süt veriyor, et veriyor, bir kısmı ışık-ısı veriyor. Bu hizmetleri verenlere bilim adamı diye hürmet eden var mı? İneğe, öküze, meyve veren ağaçlara, ısı ve ışık veren güneşe kimsenin teşekkür ettiğini gördünüz mü? Bülbül ne kadar güzel öterse ötsün yine hayvandır. Demek marifet, bir takım hüner ve kabiliyetlere sahip olmak değil, asıl marifet, o hünerleri, o kabiliyetleri onlara veren Allah’ı tanımak, inanmak, aşk ve sevda ile Ona ibadet etmektir. Allah buyuruyor: “Sizin Allah katında en değerliniz, Allah’ı bulan ve Ona en çok sevgi ve saygı duyandır.” [3]Hucurat, 49/13 Rasul-i Ekrem Efendimiz de buyurmuşlar ki: “Allah suretinize ve servetinize bakmaz, kalplerinize ve salih amellerinize bakar.” [4]Müslim, Birr, 33; İbn Mace, zühd, 9; Ahmet b. Hanbel, 2/285, 539
Kalbinde iman, kalıbında salih ameli olan ilim ve bilim adamlarına can kurban, kâinat kurban, cennet kurban. Unvanı ve havası olup ta imanı ve salih ameli olmayan ilim ve bilim adamlarına da şeytanlar kurban, şeytanlaşmışlar kurban ve cehennem kurban. Allah bütün bilim adamlarımızı bu akıbetten korusun, hepsini İslam’ın nuruyla münevver eylesin. Selam ve sevgilerimle…