İnsanı Allah’ın Yardımına ve Korumasına Layık Hale Getiren 7 Ayet

Back View of Man Reading Koran
Okuma süresi: 2 dakika

İNSANI ALLAH’IN YARDIMINA VE KORUMASINA LAYIK HALE GETİREN YEDİ AYET

Dr. Vehbi KARAKAŞ

Bu ayetleri okuyanın ve bu ayetlerdeki mesajları çok iyi anlayanın ve alanın morali düzgün olur. Morali bozuksa düzelir. Bu ayetleri sık sık okuyan ve bu ayetlerdeki mesajları anlayan ve onlara inanan insan, madd’i ve manevî musibet, felaket ve hastalıklara karşı büyük direnç kazanır. Böyle insanlar çabuk yıpranmaz ve yaşlanmaz. Cenab-ı Hakkın lütfuyla uzun zaman genç ve dinç kalırlar. Bu iman ve teslimiyet içinde olan insanlara kimi musibet ve hastalıklar uğramadan geçer. Kimileri de gelir, insana ders verir, yanlışlardan dönme arzusu uyandırır, tevbe ettirir, günahlara keffaret olur veya kişinin manevî derecelerini yükseltir, sağlık ve sevap bırakır gider.

O yedi âyet şunlardır:

قُل لَّن يُصِيبَنَا إِلاَّ مَا كَتَبَ اللّهُ لَنَا هُوَ مَوْلاَنَا وَعَلَى اللّهِ فَلْيَتَوَكَّلِ الْمُؤْمِنُون

“De ki: Allah’ın bize yazdığı şeyden başkası, bize asla isabet etmez. O, bizim Mevlâ’mızdır.” Ve artık mü’minler, Allah’a tevekkül etsinler. (Her türlü tedbiri aldıktan sonra) Ona dayansın ve güvensinler.” [1]Tevbe, 9/51

وَإِن يَمْسَسْكَ اللّهُ بِضُرٍّ فَلاَ كَاشِفَ لَهُ إِلاَّ هُوَ وَإِن يُرِدْكَ بِخَيْرٍ فَلاَ رَآدَّ لِفَضْلِهِ يُصَيبُ بِهِ مَن يَشَاء مِنْ عِبَادِهِ وَهُوَ الْغَفُورُ الرَّحِيمُ 

“Eğer Allah sana herhangi bir zarar verecek olursa, bil ki onu, O’ndan başka giderebilecek yoktur. Eğer sana bir hayır dilerse, O’nun lütfunu engelleyebilecek de yoktur. O, bunu kullarından dilediğine eriştirir. O, çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir.” [2]Yunus, 10/107

وَمَا مِن دَآبَّةٍ فِي الأَرْضِ إِلاَّ عَلَى اللّهِ رِزْقُهَا وَيَعْلَمُ مُسْتَقَرَّهَا وَمُسْتَوْدَعَهَا كُلٌّ فِي كِتَابٍ مُّبِينٍ 

“Yeryüzünde hiçbir canlı yoktur ki, rızkı Allah’a ait olmasın. Her birinin (dünyada) duracakları yeri de (öldükten sonra) emaneten konulacakları yeri de O bilir. Bunların hepsi açık bir kitapta (Levh-i Mahfuz’da yazılı)dır.” [3]Hud, 11/6

إِنِّي تَوَكَّلْتُ عَلَى اللّهِ رَبِّي وَرَبِّكُم مَّا مِن دَآبَّةٍ إِلاَّ هُوَ آخِذٌ بِنَاصِيَتِهَا إِنَّ رَبِّي عَلَى صِرَاطٍ مُّسْتَقِيمٍ 

“İşte ben, hem benim, hem sizin Rabbiniz olan Allah’a dayandım. Yeryüzünde bulunan hiçbir canlı yoktur ki, Allah, onun perçeminden tutmuş olmasın. Şüphesiz Rabbim dosdoğru bir yol üzerindedir.” [4]Hud, 11/56

وَكَأَيِّن مِن دَابَّةٍ لَا تَحْمِلُ رِزْقَهَا اللَّهُ يَرْزُقُهَا وَإِيَّاكُمْ وَهُوَ السَّمِيعُ الْعَلِيمُ

“Nice canlılar vardır ki, rızıklarını taşımazlar (yiyecek biriktirmezler). Onları da sizi de Allah rızıklandırır. O, hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir.” [5]Ankebut, 29/60

مَا يَفْتَحِ اللَّهُ لِلنَّاسِ مِن رَّحْمَةٍ فَلَا مُمْسِكَ لَهَا وَمَا يُمْسِكْ فَلَا مُرْسِلَ لَهُ مِن بَعْدِهِ وَهُوَ الْعَزِيزُ الْحَكِيمُ 

“Allah, insanlar için ne rahmet (ve nimet kapısı) açarsa, artık onu tutacak (engelleyecek, kapatacak kimse) yoktur. Neyi de tutar (ve vermeyecek olursa), bundan sonra onu gönderecek kimse de yoktur. (Her şeyin dizgini Onun elindedir, her şeyin anahtarı Onun yanındadır.) Mutlak gücün, mutlak hüküm ve hikmetin sahibi Odur.” [6]Fatır, 35/28

وَلَئِن سَأَلْتَهُم مَّنْ خَلَقَ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضَ لَيَقُولُنَّ اللَّهُ قُلْ أَفَرَأَيْتُم مَّا تَدْعُونَ مِن دُونِ اللَّهِ إِنْ أَرَادَنِيَ اللَّهُ بِضُرٍّ هَلْ هُنَّ كَاشِفَاتُ ضُرِّهِ أَوْ أَرَادَنِي بِرَحْمَةٍ هَلْ هُنَّ مُمْسِكَاتُ رَحْمَتِهِ قُلْ حَسْبِيَ اللَّهُ عَلَيْهِ يَتَوَكَّلُ الْمُتَوَكِّلُونَ 

 “Andolsun, eğer onlara, “Gökleri ve yeri kim yarattı?” diye sorsan elbette, “Allah”, derler. De ki: “Peki söyleyin bakalım? Allah’ı bırakıp da ibadet ettikleriniz var ya; eğer Allah bana herhangi bir zarar dokundurmak isterse, onlar Allah’ın dokundurduğu zararı kaldırabilirler mi? Yahut Allah bana bir rahmet dilese, onlar O’nun rahmetini engelleyebilirler mi?” De ki: “Allah bana yeter. Tevekkül edenler ancak O’na tevekkül ederler.” [7]Zümer, 39/38


Dipnotlar

Dipnotlar
1 Tevbe, 9/51
2 Yunus, 10/107
3 Hud, 11/6
4 Hud, 11/56
5 Ankebut, 29/60
6 Fatır, 35/28
7 Zümer, 39/38

Diğer Makaleler